Plastiklerin hayatınızın hangi alanında ne kadar yer kapladığını hiç düşündünüz mü? Su şişeleri, pipetler, plastik tabaklar... Mutfaklarımızdaki gizli tehlikelerin giderek artıyor. Çocuğunuzun sağlığı için yapacağınız en güzel yatırımlardan birinin plastikten uzaklaşmak olduğunu unutmayın. Plastik yiyoruz, evet doğru duydunuz. Hayatımızın her alanını kaplayan plastik, yediklerimizle ya da soluduklarımızla vücudumuza giriyor. Plastikler nedeniyle insan hayatına yeni hastalıklar ekleniyor öyle ki bebekler anne sütüne alerjik doğuyor.
Birkaç ufak değişiklik yaparak plastiksiz bir yaşama doğru adım atabiliriz. Başlamak için hiçbir zaman geç değil fakat bir an önce önlem almakta fayda var. Çocukların bu anlamda duyarlı olması geleceği beslemek için önemli. Plastikler, çevreyi ve soluduğumuz havayı kirletmekle kalmıyor, artık anne karnındaki bebeği bile etkileyebiliyor. Bebeklerin ve yetişkinlerin dışkısında mikroplastiklere rastlandığına dair çalışmalar da var. Hatta bebeklerin dışkısında yetişkinlere göre 10 kat daha fazla mikroplastik olduğu ve plastik biberonlarla beslenen bebeklerin milyonlarca plastik parçacığı yutuyor olması endişe verici bir durum.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) raporuna göre, ayda 21 gram mikroplastik tüketiyoruz. Yani haftada, 1 kredi kartı büyüklüğünde mikroplastik… 3 haftada 1 plastik askı büyüklüğünde mikroplastik yutuyoruz. 5 haftada bu 1 tarak büyüklüğüne dönüşüyor. Ömrünüz boyunca da toplam bir araba lastiği kadar plastik yutuyoruz. Deniz tuzundan başlayıp balıklara kadar, Akdeniz’deki her iki balığın birinin midesinde mikroplastik var ya da soluduğumuz havada.
Konu beslenme olunca gıda güvenliği, ambalaj ve sağlık konularını bir arada değerlendirilmesi gerektiğini bir beslenme uzmanı olarak her zaman belirtiyorum.. Üzerimize düşen plastiği azaltmanın genel sağlığa ve doğaya olan doğrularını anlatmak olmalı, sağlığınız için yapacağınız en güzel yatırımlardan birinin plastikten uzaklaşmak olduğunu unutmayalım. Plastiksiz bir gelecek bize ve diğer canlılara hayat katacak.
Tabağımızdaki gizli şekere de dikkat etmek önemli. Şeker, bazı besinlerde doğal olarak bulunur. Etiket okursanız birçok farklı ürünün şeker içerdiğine şaşırabilirsiniz. Yani sandığınızdan daha fazla şeker tüketiyor olabilirsiniz. Örneğin çocukların sıklıkla tükettiği kahvaltılık gevrekler. Aslında tahıl ve kuruyemiş, oldukça sağlıklı kabul edilen besinlerden ancak paketlenmiş olan barların çoğunda ilave şeker bulunuyor. Her zaman söylediğimiz gibi, etiket okuma alışkanlığı önemli. Bazı ürünlerde şeker kelimesini görmediğinizde hemen güvenmeyin ve bazı kelimelere duyarlı olun: şeker içerikli mısır şurubu, glukoz, fruktoz, laktoz, sukroz, galaktoz ve maltoza pek çok üründe rastlayabilirsiniz.
Çocukların çok sevdiği meyve suyu konusunda da dikkatli olmakta fayda var. Meyveli karışımların çoğu şeker ilavelidir ve yeterince doygunluk sağlamaz. Eğer etikette yüzde 100 doğal meyve suyu yazıyorsa tercih edilebilir ancak lif açısından meyvenin kendisinin yenmesini öneririm.