Çocuklara Dengeli Beslenmeyi Nasıl Öğretebiliriz?
Artan çocukluk çağı obezitesiyle birlikte ebeveynler, dengeli beslenme ve dengeli yaşam tarzı gibi konularda hassaslaşmışlardır. Ancak en iyi niyetli yorumlar bile çocuğun beden imajı ve yemekle uzun süreli ilişkisi üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir.
Çocukların düzensiz yeme alışkanlığı olduğunda baskı altında hissetmemelerini sağlamak oldukça önemlidir. Çocukların dengeli beslenmeyi nasıl keşfedebileceklerine, benimseyebileceklerine ve beslenme alışkanlıklarını nasıl geliştirebileceklerine dair ipuçlarına kısaca değinecek olursak;
Yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıklarını elinizden geldiğince modelleyin.
Yeme bozukluğu olan gençlere bakıldığında, çocukluk döneminde ebeveynlerinin bilinçsiz yeme davranışları sonucu olarak birtakım olumsuz alışkanlıklar kazandıkları görülür. Ayrıca çocukluk döneminde yakın çevrelerce yapılan olumsuz yorumlar, çocuklar tarafından zararlı olarak kabul edilmeyebildiği için ebeveynlerin bu konudaki tutumları, çocukların, onlar için uygun olmayan gıdalara yönelmelerine sebep olabilir.
Unutmayın, çocuklar ebeveynlerinin olumlu davranışlarını dikkate alarak daha dengeli beslenebilirler. Bu nedenle çocuklarınızı dengeli ve yeterli gıda seçimlerine yönlendirerek iyi bir rol model olabilir, onların yeterli ve dengeli gıdaları keşfetmelerine katkıda bulunabilirsiniz.
Yemek zamanı sofraya ailece oturmaya çalışın.
Çocuklarla yeterli ve dengeli beslenme üzerine sohbetlere başlamak için asla geç değildir ve bu sohbetleri çocukların gelişimlerinin her aşamasında sürdürmek de yaşam boyu yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıklarını geliştirmelerine yardımcı olur. Aile olarak birlikte aynı sofraya oturmak, çocukları yiyecek alışverişine ve yemek pişirmeye dahil etmek de çocukların erken yaşta meyve-sebzelerle tanışmalarını sağlar. Birlikte yemek yiyen ailelerin çocukları, daha fazla meyve-sebze, daha az fast food ve şekerli besinler içeren daha kaliteli beslenme düzeni eğiliminde olmuşlardır. Yemek konusunda seçici olan bazı çocukların damak zevklerini genişletmek için, bütün aile bireylerine aynı yiyecekler sunularak, birkaç deneme sonrasında çocuğun o yemeğe alışması sağlanabilir.
Beslenme alışkanlıkları hakkında olumsuz yorumlar yapmaktan kaçının.
Çocuğun veya başka bir kimsenin yeme alışkanlıkları ve fikirleri hakkında olumsuz yorumlar yapmaktan kaçınmak, çocukların yemekle ilişkisini güçlendirmeye yardımcı olur. Aksi takdirde çocuklar olumsuz sözleri içselleştirebilir ve psikolojik anlamda da olumsuz bir yönelim gösterebilirler. Bu durumun sonucu olarak dengesiz veya yetersiz beslenme alışkanlıkları da katlanarak artabilir. Ebeveynler, dengeli yaşam konusunda, çocukların yaptıkları seçimler ne olursa olsun, olumlu davranmaya çalışmalıdırlar. Bu olumlu konuşmalar olabildiğince yeterli ve dengeli beslenmeye, yeteri kadar meyve-sebze tüketmeye ve vücudun açlık ve tokluk sinyallerini dinlemeye odaklanmalıdır.
Kilo odaklı beslenme konuşmalarına asla ağırlık vermeyin.
Küçük çocuklarla kilo odaklı konuşmalar, daha sonraki dönemlerde düşük benlik algısı, olumsuz beden imajı ve çocukların kilo konularına en duyarlı olduğu ergenlik döneminde düzensiz ve dengesiz beslenme olarak kendisini gösterebilir. Ebeveynleriyle kiloyla alâkalı sohbet eden özellikle ergenlik dönemindeki bireylerin bilinçsizce diyet yapma ve dengesiz kilo kontrol davranışlarını benimseme olasılığı, ebeveynleri ile yalnızca dengeli ve yeterli beslenmeye odaklı konuşmalar yapan bireylere göre daha fazladır.
Çocuklara, beslenme şekilleri üzerinden fazla baskı uygulamayın.
Ebeveynler, çocuklarının diyetlerini saplantı haline getirerek ve bu diyetleri çevresindeki diğer çocuklarınkiyle kıyaslayarak, yakın çevrelerindeki kişilerin birtakım sözlerini dikkate alarak veya sosyal medyada yer alan yazılı-görsel herhangi bir içerikten etkilenerek çocuklarına baskı uygulamaya çalışabilirler. Oysa başkalarının neler yaptıkları konusunda endişelenmemeli ve çocukları için en iyisinin ne olduğuna ebeveynlerin kendileri özgürce karar vermelidirler. Ayrıca, çocukların büyüme çizelgelerine dikkat etmek, onların yaşına göre olumlu bir şekilde gelişmelerini sağlasa da bazı durumlarda, bir ölçeğe ya da bir sayıya değil, dengeli ve mutlu bir çocuk yetiştirmeye odaklanmak daha önemlidir.
